Hatay’daki depremde enkaz altında kalan kadın, hayatta kalan çocuğunu emzirmeye çalıştı.
Hatay’da depremde çöken binanın enkazında 4 çocuğuyla birlikte kalan kadın, depremin 5’inci gününde tek çocuğuyla enkazdan sağ çıkmayı başardı. O korkunç günleri anlatan anne, “Çocuğumu enkaz altında bile yaşatmak için emzirmeye çalıştım.”
Asrın felaketi: 6 Şubat depreminde Hatay Antakya Cebrail İlçesi’ndeki Cevher Dudayev Apartmanı’nın enkazı altında 4 çocuğuyla mahsur kalan ve 5’inci günde tek çocuğuyla enkazdan sağ kurtulan Gülendam Avcıoğlu, yaşadığı o tedirgin anları anlattı.
“Sarsıntıyla uyandık”
Deprem gecesi çocuklarıyla çok güzel vakit geçirdiklerini, ardından uyuduklarını ve sarsılarak uyandıklarını belirten Gülendam Avcıoğlu, “Pazar akşamı çocuklarımızla akşam yemeğimizi yedik, oturduk, yemek yedik. eğlenceliydi, sonra uyku vakti geldi. Titreyerek uyardık. Kızım çığlık atıyordu, küçük olan zaten yanımdaydı. Diğer ikisi ise “Bebeğimin sesini hiç duymadım. 5 yaşındaki oğlum Ertuğrul’u kucağıma aldım. Çocuklarla koridorda toplandık. Dış kapı sertti ve açılamıyordu. Zorla açtım. Merdivenlerden inerken yaşanan sarsıntıdan dolayı ayakta durmakta zorluk çekiyorduk” dedi.
“Küçük çocuğum bana o kadar sarıldı ki hiç bırakmadı”
Deprem nedeniyle dışarı çıkarken diğer çocuklarıyla karşı karşıya geldiklerini belirten Avcıoğlu, “Binanın çıkışına yaklaşırken büyük oğlumla karşı karşıya geldim. O anda hava tamamen karardı ve Bina çöktü. Farklı yerlere düştük. Küçük oğlum bana o kadar sarıldı ki beni hiç bırakmadı. Bina çökünce “Hiçbir şey hissetmedim sanki ruhum bedenimden ayrılmış gibi. Oğlumun beni aramasıyla kendime geldim. Ağzımdan ve burnumdan kan geliyordu. Kendi kanımda boğulacağımı sandım. Gözlerim kapalıydı, kirpiklerim birbirine yapışmıştı, hiçbir şey göremedim.” dedi.
“Diğer yavrularımın sesini hiç duymadım”
Enkazdaki küçük çocuğuyla sadece iletişim kurduğunu ve diğer çocuklarının seslerini duyamadığını belirten acılı anne, “Diğer çocuklarımın sesini hiç duyamadım. Hiçbirini duyamadım. diğer çocuklarımdan sesler geliyor ama yanımdaki bebek için yaşamam gerektiğini düşündüm. Bu bebek için çaba sarf etmem gerekiyordu, ağlamasına bile dayanamadım. Her yer zifiri karanlıktı, “Ben yapmadım” Enkazın altında ne kadar kaldığımızı biliyorum. Uzun bir süre sonra duymaya başladım. Bağırdım ama sesimi duyuramadım” dedi.
“Oğlum bana ‘Anne küçükken emziriyordun, tekrar süt alacak mısın?’ dedi.
Enkaz sırasında oğlunun çok susadığını hatta emzirmeye çalıştığını belirten Avcıoğlu, “Son zamanlarda oğlum bitkin düşmüştü. Bana sürekli kardeşleri ve babasını soruyor, sürekli aç ve susuz olduğunu söylüyordu. ‘Annem küçükken göğsünden süt geliyordu, içiyordum, bir daha gelir mi?’ diye sordu. Uykuya daldığımızda serin bir esinti estiğini hissettim.İki kez güzel bir koku duydum.Tekrar uykuya daldık, çocuğum sürekli susadığını söylüyordu.Ben de su içeceğimizi söyleyerek onu uyutmaya çalışıyordum. rüyalar. Uyurken rüyalarımızda su içtik. Yağmur suyu içtiğimizi gördüm. Uyandığımızda ‘bizi duyabilen var mı?’ Bağıracak gücüm kalmamıştı.Ayağımın altındaki demire çarptım.Dışardakilerin ses yüzünden ‘burada biri var’ dediklerini duydum.Allah onlardan bin kere razı olsun.Trabzon Belediyesi kurtarma ekibiydi.Kurtardım. Çabalar 13 saat sürdü. Eşim diğer çocuklarımın da kurtarılmasını istedi ama ne yazık ki kaldıramadılar. Diğer 2 bebeğimi de 11 günde binayı yıkarak götürdüler. Bana hayatta oldukları söylendi. Bana hep hayatta oldukları söylendi, “Beni oyaladılar” dedi. – HATAY