CHP’den 81 ilde ortak açıklama
CHP, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve merkez üssü 10 ili vuran ve binlerce can kaybıyla ülkeyi boğan deprem felaketiyle ilgili 81 ilde eş zamanlı açıklama yaptı.
Erzincan CHP İl Başkanı Erdem Topçu’nun kamuoyu ile paylaştığı açıklamada şu metne yer verildi:
“Acımız tarifsiz. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. 6 Şubat’ta Cumhuriyet Halk Partisi önderliğinde yaşadığımız deprem sonrası Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Dayanışma ile bu musibetin üstesinden geleceğiz” diyerek yola çıktık. O günden bugüne yaralarımızı sarmak için özveriyle çalışıyoruz. Deprem öncesi ve sonrası yaşananlar, “devlet nerede” sorusunu gündeme getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi teşkilatı olarak Genel Önderliğimiz ısrar etse de bir kez daha söylüyoruz:
Vatandaşımızın kanı devletin elindedir. Hükümet başkanlık sistemini getirdi. Tek adam rejimi devleti felç etti. Devlet yönetilemez hale geldi. Tüm bu yaşananların tek sorumlusu, tek adam ve onun ülkemize dayattığı rejimdir.
Devleti yönetme sorumluluğunu üstlenen hükümet, depremin ilk anlarından itibaren uyumu yakalayamadı. En kritik saatler olan ilk 48 saatte deprem bölgelerine müdahalede geç kalınmış, vatandaşlarımız enkaz altında can verirken görüntülendi. Beceriksizlikleri on binlerce insanımızın hayatına mal oldu.
Halkımız enkaz altında inlerken, eğitimli ve tecrübeli kahramanımız Mehmetçi kışlalarında tutuldu. Tüm yardım ve kurtarma faaliyetlerinin koordine edildiği sosyal medya yasaklandı ve ağırlaştırıldı. Bunun yanı sıra soru soran gençler, gazeteciler ve bilim insanları da gözaltına alındı. Enkaza yardıma koşan kurumlara güçlükle ulaşıldı.
Genel Liderimizin “Ya hepimizi tutuklayın ya da geceden beri tutuklu olduğunuz gençleri ve gazetecileri serbest bırakın” davetiyle hükümet geri adım atmak zorunda kaldı.
Daha da kötüsü, iktidardakiler beceriksizlik ve beceriksizlikle büyüyen bu felaketi vatandaşlara “kader planı” olarak anlatmaya çalıştılar. Onlara göre halkın kader planında moloz, donarak ölme; Erdoğan ve şirketinin kader planında ışıltılı hayatlar ve saraylar var.
Bütün bu rezaletler yetmezmiş gibi, Bağlantı Başkanlığını devreye sokarak; “Yüzyılın Felaketi” adı altında bir irtibat kampanyası başlattılar. Bölgedeki arama kurtarma çalışmalarını koordine edemeyen hükümet, kendi bağlantısının ahengini sağlamaya çalıştı. Yaptıkları acizliği ve rezilliği normalleştirme çabasıdır.
Ülkemiz için yüzyılın felaketi tek adam rejimidir. Açıkça söylemek gerekirse, o Erdoğan’dır. Yüzyılın felaketi, yüzyılın cinayeti, yüzyılın ihaneti, yüzyılın beceriksizliğidir.
Saygın kuruluşlar tarafından hazırlanan raporlarda yıkımın boyutuna da yer veriliyor. Bu ağır yıkıma rağmen tek bir kişi istifa etmedi.
Kurtarma konusundaki beceriksizlikleri yetmiyormuş gibi tek adam rejimi şimdi de üniversitelerimize, öğrenci yurtlarımıza çökmeye çalışıyor. Sorgusuz sualsiz alınan uzaktan eğitim kararı ile gençlerimizin ve ülkemizin geleceği yok edilmek istenmektedir. Bir kez daha davet ediyoruz: Üniversiteler acilen açılmalı, öğrenciler yurtlarına dönmelidir.
Daha da kötüsü tek adam rejimi, felaketleri fırsata çevirmeye çalışmakta ve kendini kurtarmak için seçimleri erteleme planları yapmaktadır. Belli isimler öne sürülerek bu konu gündeme getirilmek isteniyor.
Buradan halkımıza bir kez daha açık ve net bir şekilde söylüyoruz: Seçimler zamanında yapılacaktır.
Bütün devlet kurumlarının bu gerçeği bilmesi gerekir. Anayasamızın ilgili unsurları açıktır: Savaş dışında seçimler ertelenemez. Savaş çıkması halinde dahi Türkiye Büyük Millet Meclisi karar verir. Afet durumunda TBMM’nin de YSK’nın da seçimi erteleme yetkisi yok.
Yüksek Seçim Kurulu böyle bir talepte bulunursa demokrasiye darbe girişimi olur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak böyle bir girişimi bu şekilde değerlendireceğiz.
AKP Genel Başkanı’nın ‘Bana bir yıl daha verin’ açıklaması hiçbir şeyden bahsetmiyor. Türkiye tam 20 yıl verdi. Bu saatten sonra halk ona vermez 1 yıl 1 saat bile kalmaz.
Deprem, bu köhne zihniyetin ve bu beceriksiz sistemin çöküşüydü. Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı var.
Ülkenin üzerine felaketle çöken bu beceriksiz iktidarı halkın oylarıyla değiştireceğiz. Ancak hükümeti değiştirmek tek başına yeterli değil. Asıl değişmesi gereken tek adam zihniyetidir. Açgözlülük, hırs ve kibir zihniyetini ortaya çıkaracağız.
Bu zihniyet değişimi, iktidar değişiminin mihenk taşları olacaktır. Yeni zihniyetle, dürüst ekiplerle, etik siyasetle, doğruyu kullanan kaynaklarla Türkiye’yi hızla kurtaracağız. Yeni bir çizgi çekeceğiz. İnsanımıza mezar olan çürük kira sistemi bir yana tertemiz ferah. Bırakın bir avuç çeteyi zengin eden sistemi, vatandaşı için çalışan devleti.
Hırsızlık ve bencillik bir yana, birlik ve insanlıktan yana olmak bir yana. Tarafımız belli. Kaybedecek bir dakikamız yok. Şehirlerimizi yeniden inşa edeceğiz.
İmar aflarına son vereceğiz. Ülkemizi böbürlenmeden, hırsızlıktan, beceriksizlikten temizleyeceğiz. Bizi biz yapan değerlerimize, ahlakımıza ve vicdanımıza sahip çıkacağız.
Akla ve bilime itaat edeceğiz. Müreffeh bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.” – ERZİNCAN