Yunus Ülger
ALMANYA – Neo-Nazilerle buluşan ve göçmenleri Almanya’dan sınır dışı etmeyi planlayan faşist Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine yönelik tepki ve eylemler yoğun bir şekilde devam ediyor. Bugüne kadar sessiz kalan işveren örgütleri ve ülkenin büyük şirketlerinin yönetim kurulu başkanları da AfD’ye karşı açık olmaya başladı. Açıklamalardaki ortak görüş, Almanya’nın küresel ekonomiye ve ağa bağımlı, yabancı nitelikli personele ihtiyaç duyan bir ülke olduğu ve AfD’nin güçlenmesinin ülke ekonomisi ve refahı açısından büyük risk oluşturduğu yönündeydi.
‘ULUS DEVLETLERE DÖNMENİN HİÇ BİR ANLAMI YOK’
Alman Sanayicileri Derneği (BDI) lideri Siegfried Russwurm, kamuoyu anketlerinde oyları sürekli artan AfD’yi seçmemeleri konusunda halkı uyardı. BR24 radyosuna konuşan Russwurm, “Almanya uluslararası işbirliğine ve ağlara bağımlı ve bundan büyük fayda sağlıyor. “Yeniden ulus devletlere dönmenin bir anlamı yok” şeklindeki görüşünü dile getirdi. AfD karşıtı gösterilere destek veren Russwurm, demokratik partileri de davet ederek onlardan ülkenin sorunlarına çözüm üretmelerini istedi.
Berlin Alman Ekonomi Enstitüsü Başkanı Prof. Marcel Fratzscher, Almanya’nın yabancı eğitimli personele olan ihtiyacını hatırlatarak, potansiyel çalışanların ırkçılık nedeniyle ‘Almanya’ya gelmekten korktuklarını’ söyledi. Alman Birinci Televizyonu’na (ARD) konuşan Prof. Fratzscher, 2025 yılında her alanda 5 milyon kişinin emekli olacağını, bunlardan doğacak açığın ancak göçle kapatılabileceğini vurguladı. “’Neden genç vasıflı işçiler Almanya’ya gelmiyor?’ “Bu soruyu kendimize yöneltmemiz gerekiyor” diyen Prof. Fratzscher, ülkenin göç açısından cazip hale gelmesi gerektiğini belirtti.
‘AFD ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN BÜYÜK RİSKTİR’
Ülkenin büyük şirketlerinin yönetim kurulu liderleri hafta sonu yaptıkları açıklamalarda, AfD’nin küresel ekonomiye bağımlı olan Alman ekonomisi için büyük bir risk oluşturduğunu vurguladı. Dünyanın en büyük 10 yarı iletken üreticisinden biri olan Infineon’un yönetim kurulu başkanı Jochen Hanebeck, toplumda nefrete ve dışlamaya yer olmadığını söyledi. Linkedin platformunda açıklama yapan Hanebeck, AfD’nin Göç adı altında göçmenleri ülkeden sınır dışı etme planının ‘insanları aşağılayıcı’ olduğunu belirtti.
Deutschlanfunk radyosuna konuşan Bosch başkanı Stefan Hartung, küresel çapta faaliyet gösteren bir şirket olarak Almanya’nın dünyaya açık bir ülke olarak kalmasını istediklerini söyledi. “Toplumun bir kesiminin dışlanmasını asla kabul etmiyoruz. “Sorunların birlikte, kültürel çeşitlilik içinde, fırsat eşitliği ve toplumsal katılımla çözülmesi gerektiği” görüşünü dile getirdi. Deutsche Bank, SAP, Daimler Truck, Siemens ve Bundesbank’tan da aynı yönde açıklamalar geldi. Küresel şirketlerden AfD’ye yönelik açık bir tavır ortaya çıkarken, küçük ve orta ölçekli işletmelerden herhangi bir tepki açıklaması gelmedi. Medyada toplumun farklı kesimlerine hitap eden bu firmaların müşteri kaybetme korkusuyla açılmaktan çekindiği yönünde yorumlar yapıldı.
‘AFD’YE KARŞI AÇIK DURUM AÇIN’
Öte yandan Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil, daha fazla işverenin AfD’ye karşı açık olmasını istedi. Rheinische Post gazetesine konuşan Heil, “AfD’ye ve Nazilere karşı tavır alan herhangi bir şirket temsilcisi beni daha mutlu eder” dedi. Almanya’nın dünyaya açık bir ülke olduğunu ve ekonomik başarısının buna bağlı olduğunu belirten Heil, şu görüşleri dile getirdi:
“Almanya bir ada değil, ekonomimiz uluslararası ağa bağlı. Bu nedenle ırkçılık ve milliyetçilik bize zarar verir. AfD’nin ekonomi için büyük bir risk olduğunu herkes bilmeli. Bu parti sadece demokrasiye saldırmıyor, Ekonomik ve sosyal zarara yol açıyor. Acilen yabancı vasıflı personele ihtiyacımız var.” ihtiyacımız var.”
1,8 MİLYON İŞYERİ BOŞ
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği’nin (DIHK) Kasım 2023 verilerine göre ülkede 1,8 milyon işyeri uygun personel bulamadığı için boş kalıyor. Almanya’ya her yıl 400 bin nitelikli personel gelse bile bu açığın tamamen kapatılması mümkün olmayacaktır. DİHK’nin 22 bin firmanın verileri değerlendirilerek elde ettiği verilere göre, firmaların yüzde 82’si eğitimli personel sıkıntısının kendilerine çok olumsuz yansıyacağını bildirdi.
HAFTASONU GÖSTERİLERİNE 300 BİN KİŞİ KATILDI
Öte yandan Almanya’nın hemen her köşesinde AfD’ye, neo-Nazilere ve ırkçılığa karşı gösteriler artarak devam ediyor. Cuma ve Cumartesi günleri düzenlenen gösterilere yaklaşık 300 bin kişi katıldı. 35 bin kişinin katıldığı en büyük katılımlı gösteri, Aşağı Saksonya eyaletinin başkenti Hannover’de düzenlendi. SPD Eyalet Başbakanı Stephan Weil, hem aile içinde hem de işyerinde AfD’ye karşı açık bir duruş çağrısında bulundu. Weil, göçmenlerin bu ülkenin bir parçası olduğunu vurgulayarak, “Burada bir araya gelerek anayasayı koruma görevimizi yapıyoruz” dedi. Programda konuşan eski CDU Başkanı Christian Wullf, “Keşke insanlar uzun zaman önce aşırı sağa karşı dursaydı. “Ama geç kalmadık” dedi. Gösterilere Frankfurt’ta 35 bin, Dortmund’da 30 bin, Braunschweig’de ise 30 bin kişi katıldı. Bugün birçok şehirde gösteriler yapılacak.
